0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, TBMM’de gündeme ait açıklamalarda bulundu. Destici, gazetecilerin gündemle ilgili sorularını da yanıtladı.

Anayasa değişikliği teklifi üzerine yöneltilen soruya Destici şu karşılığı verdi:

“Ailenin korunmasına ait bir husus olacak. Bu büsbütün Müslüman Türk ailesinin bizim kendi kültürümüze, inancımıza nazaran; daha doğrusu dünyadaki bütün inanç ve öğretilere nazaran, kozmik ahlaka nazaran bir aile yapımız var. Bu da bayan ve erkekten oluşuyor. Bunun korunmasına yönelik. Birtakım sapkın fikirlerde, bizim inancımıza, kültürümüze zıt olan hayat üsluplarından korunmasına yönelik. Müslüman Türk aile hayat şekline bir müdahale var. Bunu aşağılama var. İstanbul Kontratı’nda de bu cinsten tabirler var. Münasebetiyle bizim inancımızı da kültürümüzü de kimse aşağılayamaz. Avrupa’da pek çok ülke de İstanbul Mukavelesi’ni ya imzalamadı ya da sonradan çıktı. Münasebetiyle ben bu gelecek Anayasa değişikliği teklifinde en kıymetlisinin başörtüsü ile ilgili bir düzenleme ve ikincisinin de Türk aile yapısının korunması.”

Destici konuşmasında şunlara değindi:

“(Togg’a ilişkin) 60 yıl evvel yarım kalan bir hayali Türkiye, cumartesi günü gerçekleştirmiş oldu. Bu millet olarak hepimizin ortak gururu, kıvancı. Ben de hakikaten büyük bir gurur duydum. Sayın Cumhurbaşkanımızın bunda büyük katkısı var. Zira teşvik eden, gündeme getiren öteki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), konsorsiyum üyelerini teşvik eden bizatihi kendisi oldu… Pek sessiz, konforlu. Mühendis arkadaşlarımız bize eşlik ettiler, zira birinci kere kullanılıyor. Onların anlatımından, sorduklarımızdan aracın bizim hissettiklerimiz ve merak ettiklerimiz var. Biz araca bindik, kullandık. Çok kısa bir vakit dilimi içinde belirli bir performansa ulaşabiliyor.

Mesela yeşil yoktu. Herhalde bundan sonra bir yeşil rengimiz de olacak. Bence aslında Gemlik yeşili, zeytin yeşili olması lazım. Orada Rize yeşili de konuşuldu işin doğrusu… Ancak benim kanaatim, görüşüm Gemlik’te olduğu için zeytin yeşili. Bir de olağan o tasarımcıların işi, hangi yeşil meblağ. Bu da çok değerli. Bu 6’ncı rengin yanına 7’nci renk de eklenecek. O denli gözüküyor. Biz siyasette de olduğumuz için bizim için siyah biraz mecburi üzere oluyor. Siyaset dışı olsam, özel bindiğim bir araç olsa o vakit farklı bir renk tercihimiz olabilir. Zeytin yeşili üzere… Çıkarsa. Yahut beyaz da olabilir, sade bir renk.

(Togg) Televizyon da izleyebiliyorsunuz ön panelde. Lakin doğal sürücünün izlememesi gerekiyor. İzlerse risk olabilir. Lakin televizyon da olduğunu söylediler. Geniş bir ekranı var ön panelde. Fiyat konusunda orada ser verdiler, sır vermediler. Cumhurbaşkanımız da o denli bir şeyde bulunmadı. Orada bu türlü bir bahis geçti ancak… Orada bilhassa soruldu. Ceo’nun verdiği karşılık, Mart ayına 5 ay var, bir araç için fiyat belirlemek gerçek olmaz, aldatıcı olur dediler. Bir sayı söylem edilmedi. Bizim bu segmentte yurtdışından ithal ettiğimiz araçlarda özel tüketim vergisi var. Bu yerli üretim olduğu için özel tüketim vergisi olmayacak. Özel tüketim vergisi de ithal edilen bir araçta çabucak hemen fiyatın yarısına tekabül ediyor. O kadar olmasa bile 3’te 1 oranında daha ucuz olmasını bekliyorum.

(Siyasi partilere ödenen hazine yardımına ilişkin) Meclis’in en kalabalık olduğu toplantıda hepsi karşımdayken ben bunu tabir ettim. Bu hakikaten benim canımı acıtıyor. Ben bütün vatandaşlarımızın canını acıttığını düşünüyorum. 5 siyasi parti, isterse 15 siyasi parti olsun seçime 25 parti giriyor, 5 partiye veriyorsunuz, bir de 4,5 milyar lira dağıtıyorsunuz. Bana nazaran bu hakça değil; iki yeteri ölçünün çok fevkinde. Bir partinin cari masraflarını karşılayacak ölçü. Yani holding binaları üzere binalar aslında, yüzlerce insan çalıştırsınlar, hepsinin altında parti otomobilleri… Devlet hazinesinden karşılanıyor. Artık bu nitekim Anayasa’nın tanım ettiği iki temele da uymuyor. Bu Anayasa Mahkemesi’ne gitti, tek oyla reddedildi. Onun da karşı oyu vardı, haksızlık olduğu tarafında. BBP olarak diyoruz ki bu kaldırılsın. Biz nasıl ki parti üyelerinin aidatları ve bağışlarla yapıyorsak siyaseti, herkes bunu yapabilir. 5 siyasi partiye de bunu söylüyorum lakin bilhassa Cumhur İttifakı’nın karşısındaki sayın Kılıçdaroğlu, sayın Akşener, her mevzuyu lisana getiriyorlar. Bu mevzuda tek laf etmiyorlar. Zira işlerine geliyor. Önümüzdeki yıl 1 milyar TL’ye yakın para alacak hazineden. 500 milyonun üzerinde de UYGUN Parti alacak.

PKK’nın siyasi şubesi, kapatılma davası sürecinde. Ben Anayasa Mahkemesi’ne davet yaptım. Anayasa Mahkemesi Lideri ile de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile de şahsen görüştüm. Burada biz zati hazine yardımına karşıyız fakat PKK’nın siyasi partisine hazine yardımı verdiğiniz vakit burada inanılmaz bir çelişki var. Bir de kapatılma davası süreci var. Kapatılırsa ne olacak? Parayı verdiniz, para gitti. Bir daha geri dönmez… Artık bunlara verdiğiniz 600 trilyonu, parti de kapandı, geri alabilecek misiniz? Gitti devletin 600 trilyon PKK’ya. Pekala şöyle sonuç doğdu, parti kapatılmadı, hazine yardımı kesilmesi kararı verildi, parayı da verdiniz, geri alabilecek misiniz? Toptan kaldırılsın diyoruz; iki, artık de çabucak HDP’nin hissesine düşen paraya önlem konuldu. Bu dava süreci tamamlanana kadar önlem konulsun. Bize nazaran hukuk nitekim işlenirse Anayasa’ya uyulursa yüzde 100 kapatılır. Bir siyasi karar verdiler diyelim, yenisi kuruldu, niçin yenisi kurulsun kardeşim. Devlet yok mu burada? Niçin PKK’ya yakın olan bireylere parti kurdursunlar ki.

“Devlet işlerinde devletin mumu; parti işlerinde partinin mumu”

Hazine yardımı olmamalı. Partilere seçim yardımı yapılmamalı diyoruz. Biz bunların hepsine karşıyız. Yapıyorsanız da adil yapın diyoruz. Bence Hz. Ömer’in adaleti diyoruz ya mum sorunu var ya ben sayın Cumhurbaşkanımızın o hassasiyeti gözettiğini düşünüyorum. Devlet işlerinde devletin mumu, parti işlerinde partinin mumu hassasiyetini gözettiğini düşünüyorum. Zira burada en fazla bütçeyi AK Parti alıyor. AK Parti’nin bu manada bütçe diye bir ıstırabı yok.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili başından itibaren bir ahenk kanunları sürecinin tamamlanması gerektiğini söyledim. İki, yeni Anayasa taslağı hazırlığımızda da Cumhurbaşkanı partili olabilir lakin önümüzdeki periyotta yeni bir Anayasa değişikliği teklifi gelirse burada Cumhurbaşkanı olanın parti genel başkanlığından ayrılması tarafında BBP’nin görüşü var. Keza Cumhurbaşkanı yardımcılarının seçimle iş başına gelmesi üzere konular bu iki unsurdan başlayarak bizim bu hususta farklı görüşlerimiz var.

Tek aday etrafında muahede ihtimalleri gitgide zayıfladı. Görüyorsunuz, partilerden yükselen 6’lı, 7’li, hatta 8’li masa, orada en az iki Cumhurbaşkanı adayı tahminen daha da fazla olabilir, en az iki yahut üç milletvekili kümesi görebiliriz. Şu anda iki var; bir altılı masa bir de HDP var.

“Teklifin en kıymetlisi, başörtüsü ve Türk aile yapısının korunması”

(Anayasa değişikliği teklifi) Ailenin korunmasına ait bir unsur olacak. Bu büsbütün Müslüman Türk ailesinin bizim kendi kültürümüze, inancımıza nazaran; daha doğrusu dünyadaki bütün inanç ve öğretilere nazaran, kozmik ahlaka nazaran bir aile yapımız var. Bu da bayan ve erkekten oluşuyor. Bunun korunmasına yönelik. Bir ekip sapkın kanılarda, bizim inancımıza, kültürümüze zıt olan hayat üsluplarından korunmasına yönelik. Müslüman Türk aile hayat biçimine bir müdahale var. Bunu aşağılama var. İstanbul Kontratı’nda de bu tipten sözler var. Hasebiyle bizim inancımızı da kültürümüzü de kimse aşağılayamaz. Avrupa’da pek çok ülke de İstanbul Mukavelesi’ni ya imzalamadı ya da sonradan çıktı. Hasebiyle bence bu gelecek Anayasa değişikliği teklifinde en değerlisi başörtüsü ile ilgili bir düzenleme ve ikincisinin de Türk aile yapısının korunması.”