0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bitlis’te Sosyolog Adem Palabıyık, “Ekrem İmamoğlu seçimlerde aday olabilmek için ÂLÂ Parti’ye, Sezgin Tanrıkulu ise eş-başkan olmak için HDP’ye geçebilir yahut gönderilebilir” dedi.

Sosyolog Adem Palabıyık, İHA muhabirine siyaset sosyolojisi açısından gündemle ilgili tahlilde bulunarak, bilhassa son günlerde kimi isimlerin birlikte verdiği karelere ve kullandığı tabirlere dikkat çekti. Parti liderlerinin verdiği fotoğraf karelerine bakıldığında, liderlerin siyasal tercihlerin değişebileceğini gördüklerini belirten Palabıyık, “En başından itibaren DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener’in gözdesi olarak ön planda tuttuğu Ekrem İmamoğlu’nun, UYGUN Parti’ye geçmesi kanaatimce an sorunudur. Akşener’e nazaran Kılıçdaroğlu, zayıf bir başkan profili oluşturmakta ve bu tercihin yanlış olacağını düşünmektedir. Olasıdır ki GÜZEL Parti, ABD ziyareti sonrası birtakım kararlar aldı ve Kılıçdaroğlu’nun pasifleştirmenin yollarını arayacaktır. Zira ABD ziyareti öncesi Akşener kimi tavırlarını netleştirmemişti lakin İmamoğlu ile verilen fotoğrafların öteki bir manası artık yok. İmamoğlu da Genel Lideri Kılıçdaroğlu’ndan fazla Akşener’e bağlı olduğunu neredeyse aşikar olarak beyan edecek vaziyete gelmiş durumdadır. Millet İttifakı’nın başka ortakları ise bu durumdan epeyce rahatsız. Zira Akşener’in gitgide güçlendiğinin, kendilerinin ise oy kaybettiklerinin farkındalar. Kılıçdaroğlu da bu teşebbüslere rağmen elbette atak yapacaktır. Siyaset sosyolojisi açısından HDP’yi yanında tutabilmek için kendi partisinden isimleri dahi feda edebilir. Aslında bu pek feda etmek sayılmaz. Zira Sezgin Tanrıkulu, aslında HDP’nin bileşeni olarak CHP içindeki misyonunu sürdürüyor. CHP’deki birçok isim Tanrıkulu’ndan rahatsız. Bu sebepten Tanrıkulu’nun, eş-başkan yahut yardımcı olarak HDP’ye gönderilme ihtimalinin ortaya çıkması olasıdır. Akşener, anlaşılıyor ki kendi adayını belirlemiş fakat Kılıçdaroğlu da oy alabilecek adayın kendisinin olduğunu kanıtlamak için HDP’yi yanında tutmak için her şeyi yapıyor. Tanrıkulu’nun, HDP’de misyon alması tahminen de anlık bir meseledir” dedi.

“HDP de Sezgin Tanrıkulu ismine sıcak bakıyor”

HDP’nin de Sezgin Tanrıkulu ismine sıcak baktığını vurgulayan Palabıyık, “Hatta Mithat Sancar’ın pasif hale gelmesi dahi gündemde. Bu olmasa dahi yardımcılığa yahut sözcülüğe getirilebilir. Aldığım duyumlara nazaran zati Tanrıkulu’nu kendilerinden biri olarak görüyorlar ve kapatılma ihtimaline karşı Tanrıkulu’ndan faydalanabileceklerini düşünüyorlar. Böylece CHP’den gelen birinin bakanlık sürecinde de kendilerine kolaylık sağlama ihtimali ön plana çıkmış ve ‘Millet İttifakı’ böylelikle HDP’nin adayına itiraz edemeyecek. Tanrıkulu ise bu durumdan çok memnun olur. Zira kısa mühlet evvel TSK’yı suçlamaktan hiç çekinmedi. Mantıken de CHP’de oluşturduğu rahatsızlık lakin HDP’ye gönderilişi ile telafi edilebilir. Tabi ki bunlar şu an için bölgede konuşulanlar fakat buralarda konuşulanların merkezde çoktan konuşulduğu da unutulmamalıdır” sözlerini kullandı.

“Erdoğan, ön plana çıkan karizmatik liderdir”

Güncel liderlik tartışmaları istikametinde yapılan açıklamaları da kıymetlendiren Palabıyık, “Erdoğan, bilhassa icraatları ile ön plana çıkan karizmatik başkandır. Rakip olabilecek isimlerin öncelikle siyasi açıdan kendilerini ispatlamaları gerekir. Şu an muhalefette bu türlü bir isim mevcut değildir. Bu sebepten Akşener’in, Uygun Parti’nin ABD ziyaret sonrasında İmamoğlu ile yan yana gelmesi, Kılıçdaroğlu’nu pasifleştirmek için attığı birinci adım olarak kabul edilebilir. Akşener’in masanın öbür ortaklarını hiçe saydığı ve önemsemediği ortadayken, bilhassa DEVA ve Gelecek Partisi’nin oy kaybetmeye başlamaları da farklı bir tartışma ortaya çıkaracaktır. Muhalefet güç kaybederken, Kılıçdaroğlu ile Akşener’in ortasında devam eden adaylık teklifleri yahut yarış, yakın vakitte ittifakın da sonunu getirebilir. Hali hazırda ‘Millet İttifakı’ hala aday tespit edememişken, İmamoğlu ve Kılıdaçroğlu isimlerinin ön plana çıkması yahut çıkarılması tesadüf değildir. ABD’nin kimi istediği konusunda hala ‘Millet İttifakı’ anlaşamadı. Zira ABD Kürt bir ismi de aday olarak görmek isteyebilir” diye konuştu.

“ABD, PKK’ya yakın ve Ayasofya’yı tekrar kiliseye çevirecek bir ismi aday olarak istiyor”

ABD’nin en başından itibaren AK Parti’ye karşı olan halinin net olduğunu belirten Palabıyık kelamlarını şöyle tamamladı:

“ABD, mümkündür ki tekrar PKK kartını oynayacak, PKK’ya yakın ve hükmedebileceği bir ismi aday olarak görmek isteyecektir. ABD’nin bu tavrının ittifak içinde nasıl karşılık bulacağı aşikâr değil lakin kendisine biat etmeyen hiçbir isim ABD’yi ilgilendirmeyecektir. PKK güdümlü bir ismin yahut PKK’ya sıcak bakan bir ismin, ABD için tercih edileceği aşikardır. Böylece Suriye siyaseti çökmeyecek, Azerbaycan üzerindeki baskıyı artırabilecek ve Rusya’yı Suriye’de pasif hale getirmenin hesaplarını hayata geçirebilecektir. Ayrıyeten, Yunanistan üzerinde de Türkiye’nin alanını daraltma teşebbüslerinde bulunarak birtakım kabulleri dayatabilecektir. Bunun birinci adımı ise Ayasofya Mescidi’nin kiliseye çevrilmesi olacaktır. ABD, böylece ‘Millet İttifakı’nı istediği üzere organize edebilir. Bu ihtimallerin hepsi siyaset sosyolojisi açısından öngörülmektedir.” – BİTLİS