0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Kötü siyaseti dışlayalım, makûs siyaset olmasın, ayrıştıran siyaset olmasın. ???????Biz kucaklaşmak, helalleşmek istiyoruz.” dedi.

Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak için geldiği Sivas’ta Zara ilçe meydanında vatandaşlara hitap etti.

Adım adım Türkiye’yi gezdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Fırsat olduğu vakit köydü, kasabaydı, vilayetti, ilçeydi, her tarafı geziyorum. Vatandaşlarımın kaygılarını dinliyorum.” diye konuştu.

Hiç kimsenin çözülmeyecek sorunu olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bütün sıkıntılarının akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle çözülebileceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin diğerini ötekileştirmeye hakkı olmadığını lisana getirerek şöyle devam etti:

“Herkesin inancına, kimliğine, ömür biçimine saygılıyız. İsteğimiz, her esnaf siftah yapabilsin, çiftçi rahat olabilsin, ektiği tarlanın karşılığını alabilsin, beslediği hayvanın karşılığını, alın terinin karşılığını alabilsin. Kısır siyaset bize, Türkiye’ye bir şey vermedi. Kısır hengamelerin bu memlekete hiçbir yararı yoktur, kısır arbedelerin ötesine çıkmak zorundayız. Elin oğlu yılda 25-30 bin dolar gelir elde ediyor, bizim gelirimiz 10 bin dolardı, 8 bin dolarlara düştü. Münasebetiyle fakirlik tavan yapmaya başladı. Derin yoksulluk oluşmaya başladı. Anneler çocuklarını yatağa aç yatırmaya başladı. Esnaf gerçek dürüst siftah yapamaz hale geldi, çiftçi ürettiği eserin karşılığını alamıyor. Gübreye, samana, ilaca bakın, nereden bakarsanız bakın hoş bir Türkiye fakat vatandaşın geçimi düzgün değil. Buradan Türkiye’yi çıkarmak zorundayız.”

Siyasetçinin çalışması, vatandaşın cebinin dolması gerektiğini, hiç kimsenin mağdur olmadığı, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği hoş bir Türkiye’yi inşa etmek zorunda olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Sakın ola ki bütün bu şikayetler sizi ümitsizliğe kaptırmasın. Ümitsizlik bizim kitabımızda yoktur, biz umudumuzu beslemek zorundayız.” diye konuştu.

“Kardeşiz, beraberiz, vatanımız, bayrağımız bir”

Kılıçdaroğlu, bu hoş ülkede büyümek, kalkınmak, helalleşmek ve kucaklaşmak zorunda olduklarını vurgulayarak şunları söyledi:

“Hiç kimsenin kimliğinden, inancından, hayat şeklinden dolayı birisini ötekileştirmemeliyiz. Kardeşiz, beraberiz, vatanımız bir, bayrağımız bir ve bu bayrağın altında huzur içinde, arbededen uzak yaşamak istiyoruz. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyoruz. Komşumuz açken ona da ekmek götürmeliyiz. Dayanışma kültürünü kesinlikle geliştirmeliyiz ve o denli bakmalıyız. İşsizlik var biliyorum, milyonlarca insan işsiz biliyoruz lakin milyonlarca insan işsizken 5’li çetelerin cebindeki dolarları, avroları da biliyorum. Bu millete kelam verdim, 5’li çetenin sizden hortumladığı her kuruşu, her doları, her avroyu alacağız, esnafa vereceğim, milletime vereceğim. Benim millet anlayışım onların millet anlayışı üzere değildir. Bizde 5’li çeteler yoktur, bizde kimin alın teri varsa alın terinin hakkını alma vardır, işsizlikle uğraş vardır. Düşünebiliyor musunuz, bir anne çocuğunu yatağa aç yatırırsa o annenin ıstırabını, dramını biliyor musunuz? Hayvanını yeteri kadar beslemeyen çiftçiyi düşünün, yem bulmayan çiftçiyi düşünün. O çiftçinin acısını düşünün. Birileri Ankara’da hükümdarlar üzere oturur. Saraylarında oturur. Ceplerinde avrolar, dolarlar ahkam keser, bu ahkamlara inanmayın, bu kardeşinize inanın. Benim saraylarda gözüm yok, saraylarda oturmak üzere bir niyetim yok. Benim evlatlarımın ne iş yaptığını kimse bilmez, onlar çalışırlar, alın terinin karşılığını alırlar. Bir terazi hayatlarını sürdürürler. Saraylarda oturmak, paraları götürmek… dolarları, avroları götürenlerden hesabını soracağım, bu milletin hakkı için soracağım.”

“Elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu o denli kullanın”

Kılıçdaroğlu, “Yarın sandık gelecek, oy kullanacaksınız. Elinizi vicdanınıza koyun ve oyununuzu o denli kullanın. Bizi ayrıştırıyorlar, ayrışmayacağız, böldürmek istiyorlar, bölünmeyeceğiz, bir arada olacağız. Hengame ettirmek istiyorlar, hengame etmeyeceğiz. Niçin hengame edelim, hangi münasebetle arbede edelim. Dayanışma kültürümüzü, imece kültürümüzü geliştirelim. Ahi Evran, Mevlana, Hacı Bektaş Veli kültürünü daima birlikte yürütmek zorundayız. Bu topraklara hayat veren Anadolu erenleri, baktığınız vakit hiç kimsenin yoksul, fukara kalmasını istememişlerdir. Herkesin karnı doysun, her meskende huzur, rahmet olsun, en büyük dileğimiz bu. Yandaki komşu açsa olmaz, bizim inancımız ve kültürümüz bunu kabul etmez. Makûs siyaseti dışlayalım, makûs siyaset olmasın, ayrıştıran siyaset olmasın. Biz kucaklaşmak, helalleşmek istiyoruz. Helalleşmenin ne kadar bedelli olduğunu en yeterli sizler bilirsiniz.” dedi.

“Bu kardeşiniz halkın adamıdır”

Komşuların birbirine düşman olacağı bir noktaya gelindiğini savunan Kılıçdaroğlu, “Bu nasıl bir anlayıştır? Bu anlayıştan, Allah nasip eder, sizler takviye verirseniz Türkiye’yi bu yangın yerinden çekip çıkartacağız. Her meskende huzur ve rahmet olacak, esnafın yüzü gülecek. Bu kardeşiniz 5’li çetelerin, uyuşturucu baronlarının, mafyanın adamı değildir. Bu kardeşiniz halkın adamıdır, sizin için çalışıyorum, sizin için çaba veriyorum.” tabirlerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Ekmek yiyoruz karnımız doyuyor fakat bir çocuk yatağa aç giriyorsa, bir anne çocuğunu besleyemiyorsa o kaygı hepimizin ortak kederi olmak zorundadır. Siyaset bunu millete neredeyse unutturacaktı. İmece kültürümüz var, bir ahlakımız, bir faziletimiz, bir Mevlanamız var, bu türlü bir tablo olabilir mi? Bu tabloyu değiştireceğiz, Mevlana’nın, Ahi Evran’ın kültürü neyse tıpkı kültürle yolumuza deva edeceğiz. Beşerler birbirine hürmet gösterecek, birbirini kucaklayacak, komşu komşunun külüne muhtaçsa komşular ortasında düzey olacak. Neredeyse sokakta birbirimize selam veremez hale getirdiler. Buradan Türkiye’yi çekip çıkaracağım, benim tek gücüm sizlersiniz, tek güvendiğimiz sizlersiniz. Yetki verin Türkiye’yi düzelteceğiz, yetki verin Türkiye’yi ayağa kaldıracağım, yetki verin Türkiye’yi kardeş yapacağız. Neredeyse birbirimize selam veremez hale geldik. Bu ülkede barışı, bu ülkede huzuru, bu ülkede Mevlana kültürünü inşallah getireceğiz. Herkes kucaklaşacak, her evladımızın karnı doyacak. Üniversiteyi bitiren, işsiz gezen milyonlarca gencimiz var. Beşerde biraz vicdan olur, sen sarayda oturuyorsun da evladını sıkıntı bela üniversitede okutmuş anne baba o evlat işsizken o ailenin dramını sanki o beşerler biliyorlar mı? Hiç kaygı etmeyin, bu kardeşiniz Türkiye’nin bütün meselelerini çözecek. Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her annenin sevgiyle, hürmetle, çocuğunu yatağa yatırdığı, esnafın kazandığı, fabrikaların çalıştığı, çiftçinin kazandığı, alın terinin bedelini aldığı bir Türkiye’yi inşa edeceğim. Kelam veriyorum, Millet İttifakı olarak bunu yapacağız.”

Kılıçdaroğlu, konuşmasının akabinde kucağına verilen bebeği bir mühlet sevdi.