0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İran lideri Ali Hamaney, ülkesinin Rusya’ya Ukrayna’daki savaşta kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) gönderdiği iddialara ilişkin, “Bir kaç yıl önce İran’ın insansız hava araçları ve füzelerinin görüntülerinin photoshop olduğunu söylerlerdi. Şimdi de bunların çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Neden şuna satıyorsun neden buna veriyorsun diyorlar”” dedi.

İran devlet televizyonunun haberine göre, Hamaney, başkent Tahran’daki konutunda ülkedeki “seçkin akademisyenler” ile bilim ve teknoloji alanında yetenekli gençleri kabul ettiği toplantıda konuştu.

Yetenekli bireylerin ülkenin en önemli varlıkları arasında olduğunu ve devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyleyen Hamaney, “Yeteneklilerin büyük bir zenginlik olduğunu anladığımızda, yetenekli bireyler yetiştirmeye gayret edeceğiz, onları kaybetmenin bir kayıp olduğunu anlayacağız ve bu kaybı mümkün olduğu kadar önleyeceğiz.” diye konuştu.

“İran’ın ilerlemesini engellemek isteyen düşmanların ülkenin ilerlemesi için temel bir dayanak olan üniversitelere zarar verebilecek her türlü fırsatı kullandığını” öne süren Hamaney, “Dünyanın büyük güçleri, diğerlerine hükmetmek ve milletleri geride tutmak için silah, aldatma ve hatta bilimi kullanıyor. Bu yüzden ilmi seviyesini yükselten üniversiteler düşmanın hakimiyetine engeldir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Nükleer silah peşinde değiliz”

İranlı “seçkin akademisyenlerin” ve yetenekli bireylerin çalışmaları sayesinde nükleer alanda da önemli başarılar elde edildiğini söyleyen Hamaney, “Biz nükleer alanda silah ve bombaların peşinde değiliz. Nükleer endüstrinin kendisi pek çok nimete sahip ve biz bunlara ulaşmayı başardık.” dedi.

İran’ın Rusya’ya Ukrayna’daki savaşta kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları gönderdiğine dair iddialara değinen Hamaney, “Bir kaç yıl önce İran’ın insansız hava araçları ve füzelerinin görüntülerinin photoshop olduğunu söylerlerdi. Şimdi de bunların çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Neden şuna satıyorsun neden buna veriyorsun diyorlar”” ifadelerini kullandı.

İran’ın Rusya’ya Ukrayna savaşında kullanmak için SİHA gönderdiği iddiaları

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 11 Temmuz’da Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İran’ın yakın zamanda Ukrayna savaşı için Moskova’ya aralarında silahlı olanların da bulunduğu yüzlerce İHA göndereceğine ve Rus askerlerine İHA eğitimi vereceğine dair ellerinde istihbarat olduğunu söylemişti.

Washington Post gazetesi de 30 Ağustos’ta ismi açıklanmayan Batılı istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberde, radarlara, topçulara ve diğer askeri hedeflere yönelik saldırılar için mühimmat taşıyabilen İran’a ait en az iki tip SİHA taşıyan nakliye uçaklarının, 19 Ağustos’ta İran’daki bir havalimanından Rusya’ya hareket ettiğini yazmıştı. İran Dışişleri Bakanlığı ise haberi yalanlamıştı.

Ukrayna, Tahran yönetiminin “Rusya’ya silah tedarik ettiği” gerekçesiyle 23 Eylül’de İran’ın Kiev Büyükelçisi Menuçehr Muradi’nin akreditasyonunu geri çekme ve büyükelçilikteki diplomat sayısını önemli ölçüde azaltma kararı almıştı.

Kiev yönetimi, Rusya’nın 17 Ekim’de başkent Kiev’e SiHA’larla düzenlediği saldırının İran tarafından Rusya’ya verilen Şahid-136 tipi kamikaze insansız hava araçlarıyla düzenlendiğini duyurmuş ve İran ile diplomatik ilişkileri tamamen kesmeye hazırlandığını açıklamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise yaptığı açıklamada, Ukrayna’da İran SİHA’larının kullanıldığına yönelik iddiaları yalanlamıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel de dünkü basın toplantısında, İran silahlarının Ukrayna’da askeri ve sivil hedeflere karşı kullanıldığına dair çok geniş kapsamlı kanıtlara sahip olduklarını ve Washington’un faillere karşı yaptırım uygulayabileceğini söylemişti.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani ise dün konuyla ilgili yaptığı açıklamada, iddiaları bir kez daha yalanlayarak, bu ithamların giderilmesi için Ukrayna ile görüşmeye hazır olduklarını duyurmuştu.

ABD, İngiltere ve Fransa, İran’ın Rusya’ya silah sistemleri satmasının 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayı destekleyen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2231 sayılı kararına aykırı olduğunu savunuyor.