0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Koyulhisar ziyareti sonrası Suşehri ilçesine geçti, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile basına kapalı toplantıda bir ortaya geldi. Kılıçdaroğlu daha sonra Zara ilçesine geçti. Burada esnaf ziyaretleri yapan Kılıçdaroğlu, vatandaşlara hitap etti.

“BANA YETKİ VERİN”

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas Zara’da vatandaşlara, “Bu kardeşiniz, halkın adamıdır. Sizin için çalışıyorum. Sizin için arbede veriyorum, uğraş ediyorum. Benim dünya malında gözüm yok. Ne olacak, ekmek yiyoruz, karnımız doyuyor… En büyük gücüm, bu ülkenin insanları. Tek güvendiğim sizlersiniz. Yetki verin, Türkiye’yi düzelteceğim. Yetki verin Türkiye’yi ayağa kaldıracağım. Yetki verin, Türkiye’yi kardeş yapacağım” kelamları ile seslendi.

“KOMŞU KOMŞUNUN KİMLİĞİNİ SORGULAMAYA BAŞLADI”

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas’ın Zara ilçesinde yurttaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Türkiye’nin içinde bulunduğu durum yeterli değil, esnaf rahatsız; berberinden tutun manavına kadar rahatsızlığı bütün alanlarda hissediyorsunuz. Bu ülkenin huzura, beraberliğe gereksinimi var. Bir arada, bir, canlı olmalıyız, hoş olmalıyız. Bizim hoş hasletlerimiz vardı, derdik ki; ‘Komşu komşunun külüne muhtaç’ diye. Artık komşu komşunun kimliğini sorgulamaya başladı. Buradan Türkiye’yi çıkarmak zorundayız.”

“HİÇ KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEYE HAKKIMIZ YOKTUR”

“Yola çıktım geziyorum, adım adım bütün Türkiye’yi geziyorum. Fırsatım olduğu vakit köydü, kasabaydı, ilçeydi her tarafı geziyorum. Vatandaşlarımı dinliyorum, kaygılarını dinliyorum. Hiç kimsenin çözülmeyecek sorunu yoktur. Türkiye’nin bütün sıkıntıları çözülebilir, akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle çözülür. Hiç kimseyi ötekileştirmeye hakkımız yoktur. Herkesin inancına, kimliğine, ömür stiline saygılıyız. İsteğimiz, her esnaf siftahını yapabilsin, çiftçi rahat olabilsin, ektiği tarlanın karşılığını alabilsin, beslediği hayvanın karşılığını alabilsin, yani alın terinin karşılığını alabilsin.”

“UMUTSUZLUK BİZİM KİTABIMIZDA YOKTUR”

Türkiye’yi buradan çıkarmanın yolu pak siyasettir, ahlaklı siyasettir, siyasete giren kişinin cebini doldurması için uğraş harcaması değil, cebini doldurması için dolandırıcılık yapması değil, haram yemesi değil. Değerli olan; siyasetçi çalışacak vatandaşın cebi dolacak. Vatandaş gidecek parasıyla alışveriş yapacak, fabrikalar çalışacak, tarlalarda beşerler eserlerini üretecekler, satacaklar, gelir elde edecekler. Hiç kimsenin mağdur olmadığı, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği hoş bir Türkiye’yi inşa etmek zorundayız. O nedenle size sesleniyorum; sakın ola ki bütün bu şikayetler sizi ümitsizliğe kaptırmasın, ümitsizlik bizim kitabımızda yoktur. Biz umudumuzu beslemek zorundayız.

“AYRIŞMAYACAĞIZ, BÖLÜNMEYECEĞİZ”

Bu ülkede bir çocuk yatağa aç giriyorsa, 85 milyon aç demektir. 85 milyon insan, bir çocuğun yatağa aç girmesine seyirci kalamaz. Hele hele bir siyasetçi asla seyirci kalamaz. Sizden bir şey istiyorum. Yarın sandık gelecek. Oy kullanacaksınız. Elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu o denli kullanın. Bizi ayrıştırıyorlar, ayrışmayacağız. Bölmek istiyorlar, bölünmeyeceğiz. Bir arada olacağız. Arbede ettirmek istiyorlar. Hengame etmeyeceğiz. Niçin hengame edelim? Hangi münasebet ile arbede edelim. Dayanışma kültürümüzü, imece kültürümüzü geliştirelim.