0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, büyüme sürecinde Türkiye’nin iş gücüne talebinin arttığını belirterek, İşgücü Piyasasına Geçişin Desteklenmesi Projesi ile mültecilerin iş sürecine katılacağını kaydetti.

Bilgin, “İşgücü Piyasasına Geçişin Desteklenmesi Projesi”nin bir otelde düzenlenen açılış toplantısında, göç eden insanların geldikleri ülkelerde hayata tutunmasının epeyce sorunlu bir süreç olduğunu lisana getirdi.

Suriyeliler üzere, ülkelerindeki savaştan kaçarak sığındıkları bir ülkede hayatta kalma çabası verenlerin anlaşılması gerektiğini tabir eden Alım, “Sosyal yardımlarla hayatta kalmayı başarmak, başlı başına bir sorundur. O bakımdan o insanları hayata daha sıkı bağlayacak, onlara el uzatacak bir imkanın olması lazım. O imkan, onların iş gücüne iştirakini sağlamaktır. Bunun için bu ve gibisi projeler çok kıymetli.” diye konuştu.

“Türkiye, insani yardım konusunda dünyanın önde gelen ülkesi”

Bakan Alım, kurulduğundan bu yana barış içerisinde yaşamayı prensip edinen Türkiye’nin, bölgesindeki tüm savaşların toplumsal ve insani maliyetini üstlendiğine dikkati çekti.

Suriye ve Irak’tan göçlerin, bölgede yaşanan bütün savaş ve istikrarsızlıkların insani maliyetinin Türkiye’ye yüklendiğini söz eden Alım, şunları kaydetti:

“Türkiye’de bu ülkelerden gelen yaklaşık 4-5 milyon civarında insan bulunmaktadır. Bu, başlı başına bir toplumsal sorundur lakin Türkiye bunu yönetiyor. Türkiye bugün kişi başına düşen ulusal geliri 10 bin dolar civarında olan, 1 trilyon dolarlık ulusal gelirin eşiğinde olan bir ülke, Avrupa’nın büyük ülkelerinin birçoğuyla kıyaslanmayacak imkanlarına karşın bu toplumsal sorumluluğu en fazla üstlenmiş olan ülke. İnsani yardım konusunda Türkiye, dünyanın önde gelen ülkesi. Ulusal gelir açısında bakıldığında ise 1. ülkesi. Olağan bu sorumluluğu yerine getirmenin sebep olduğu zorluklar var.

AB, Dünya Bankası ve milletlerarası çeşitli fonların bu sürece katkı yapmasını çok bedelli buluyoruz. Bu insanları hayata tutunduracak en kıymetli şey, onların iş sürecinde olmaları, üretim sürecine katılmaları. Yardımlara bağımlılığı da düşündüğümüzde, iş yapacakların bütün potansiyellerinin köreldiği bir tablo ortaya çıkıyor. Elbette yardımlar devam etmeli lakin bilhassa gençler başta olmak üzere çalışabilir olanların iş gücüne iştiraki olağanüstü kıymetli. Bu onların hayatlarını etkileyecek kazanımlar elde etmelerini sağlayacak. Suriye’den gelen beşerler Türkiye’de iş gücüne katılarak hayatlarını sürdürmeye kendi imkanlarıyla, kendi emekleriyle katkı sağlayacaktır. Bunun yanında yarın ülkelerine döndükleri vakit meslek sahibi olacaklar. Bir işin imal sürecinde yer aldıkları için o işin nasıl yapılacağını bilecekler. Bu manada da bu projeler çok manalı.”

“Türk iktisadı büyümesine devam ettikçe problemlerini çözecek”

Vedat Alım, Türkiye’nin dünyanın en süratli büyüyen ülkelerinden biri olduğunu tabir ederek, “Türkiye’nin büyüme sürecinde iş gücüne talebi artmaktadır. Daha da kıymetlisi nitelikli iş gücüne talebi artmaktadır. Bu projenin hedefi, yalnızca mültecileri iş sürecine katmak değil, onları nitelikli emek haline dönüştürmektir. Bu bakımdan proje çok manalıdır.” dedi.

Bu projenin benzerilerini Türkiye’nin bütün sanayi bölgelerinde uyguladıklarını, bu projenin de 8 vilayette hayata geçirileceğini aktaran Bakan Vedat Alım, “Türkiye iktisadı büyürken, Türkiye’ye göç eden insanların da bu sürece katılması bu hem onların toplumsal hayatları açısından manalı hem de bulundukları ülkenin büyümesine katkı verebilmeleri için kıymetlidir.” halinde konuştu.

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, Türkiye iktisadının, Kovid-19 salgını sürecinde birtakım sıkıntılarla karşılaştığını belirterek, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bir iktisadın yaşadığı meseleleri çözmesinin tek bir yolu var, büyümek, üretim gücüyle sıkıntıları aşmak. Türk iktisadı bu ve emsal projelerle istihdam yaratarak, bu problemleri aşacaktır. İstihdam yaratmak, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin en değerli başarısıdır. Geçen aya kadar olan bilgiler, Türk iktisadının 1 milyon civarında istihdam yarattığını ortaya koymaktadır. Yani yüzde 7 üzerinde büyüme ve 1 milyon istihdam yaratan bir iktisat. Döviz fiyatları apansızın düşmeyeceğine nazaran, döviz üreten bir iktisat olmalıyız. Türk iktisadı büyümesine devam ettikçe sıkıntılarını çözecek, göç eden beşerler üretim sürecine katılırsa bu büyümeye de katkı yapacaklar.”

Programa, Türk Kızılayı Genel Müdürü İbrahim Altan, Dünya Bankası’nı temsilen Dhushyanth Raju, AB Türkiye Delegasyonu’nu temsilen Laurent Guirkinger, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, Şeker-İş Sendikası Genel Lideri İsa Gök, Mesleksel Yeterlilik Kurumu Lider Yardımcısı Cemal Cihan Coşkun ve davetliler katıldı.