0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tekirdağ’da kekemeliğe bağlı bağlantı sıkıntıları yaşayan 13 yaşındaki Barkın Yurttaş, devlet hastanesindeki lisan ve konuşma terapisti ile yaptığı çalışmalarla daha rahat konuşmaya başladı.

Ana sınıfına başlamasından bir mühlet sonra kekemelik yaşayan Barkın’ın annesi Sibel Yurttaş, sorunun ilerlememesi ve tedavisi için 8 yıl içinde pek çok yere başvurdu lakin tahlile ulaşamadı.

Sibel Yurttaş, araştırması sırasında Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Kent Hastanesine lisan terapisti atandığı bilgisine ulaşınca 13 yaşındaki oğlu Barkın ile 6 ay evvel bu servise gitti.

Hastanenin Lisan ve Konuşma Terapisti Edanur Şensoy ile gerçekleştirilen terapiler Barkın’ın sıkıntısını kabul etmesine ve tedavide yol almasına katkı sundu.

-“Oğlumun öz itimadı yerine geldi”

Sibel Yurttaş, AA muhabirine, oğlunda irtibat bozukluğu olduğunu öğrendiğinde sürecin kendisini çok etkilediğini söyledi.

Kendisini de suçlayıp, sıkıntı günler geçirdiğini tabir eden Yurttaş, “Duyduğum yerlere daima gittim fakat hiçbir yarar bulamadım. Tedavi ile ilgili özel klinikler olduğunu öğrendim ancak yarar göremedik.” dedi.

Yurttaş, hastanede lisan terapisti Şensoy ile tanışmaları sonrası oğlunun sıkıntısının tahlili için gerçek yerde olduklarını anladıklarını vurguladı.

Kekemelik yaşayan bireylere lisan terapisini öneren Yurttaş, “Bu tedaviyi sürdürebilecek olan şahıslar konuşma terapistleridir. Tedaviyi hiç bırakmasınlar. Bunun bir süreci yok. Benim oğlum bunu kabullendi. Öz inancı yerine geldi. Bunu aştık. Kendini artık kısıtlamıyor. Söylemek istediği şeyi takılarak olsa da söyleme çalışması yapıyor.” diye konuştu.

Barkın Yurttaş da tedaviyle birlikte kendisini daha rahat hissettiğini söyledi. Yurttaş, birebir sorunu yaşayan şahısların kendilerini sıkmadan, zorlamadan sürece devam etmeleri gerektiğini lisana getirdi.

-“Kekemelik kusur değildir”

Dil ve konuşma terapisti Şensoy da kendilerine başvuranların olduğu kadar ailelerinin de ruhsal durumunu kıymetlendirerek sorunun kaynağını araştırdıklarını lisana getirdi.

Kekemelikte tedavinin süreci kabullenmek ve öz itimat tamiriyle başladığını tabir eden Şensoy, bireylerin öz inancı ve konuşmaya olan bakış açılarının tedavinin sonunda büsbütün değiştiğini kaydetti.

Kekemeliğin bir kusur olmadığının altını çizen Şensoy, “Kekelemek bir kusur değildir. Herkes kekeleyebilir. Bireylerin yüksek gerilim durumunda bile takılmalar görebiliyoruz, bu olağan bir durum. Kekemeliğin toplumsal münasebetlerine, iş hayatına mahzur olmadığını söyleyerek başlamalıyız.” değerlendirmesini yaptı.