0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, AK Parti Küme Başkanvekili Uzman Ünal’ın açıklamalarına ait, “​​​​​​Bu kelamları, cahillikle açıklamaya kalkmak, cahillik kavramının içini boşaltmak olur. Bu düpedüz patolojik bir cumhuriyet nefretine kılıf bulma çabasıdır ve doruktan tırnağa arka niyetlidir.” sözlerini kullandı.

Akşener, partisinin TBMM Küme Toplantısı’ndaki konuşmasına, GÜZEL Parti’nin kuruluşunun 5. yıl dönümünü kutlayarak başladı.

Kuruluşlarının üzerinden geçen 5 yıllık mühlet içerisinde iftiralara maruz kaldıklarını, karşılarına her türlü mahzurun çıkartıldığını söyleyen Akşener, lakin bütün bunların milletle buluşmalarına pürüz olmadığını belirtti.

Akşener, “Büyük iktisat gurusu bay kriz ve üstün yetenekli iktisat takımının ‘yeni iktisat modeli’ diyerek pazarladıkları ucube model yüzünden ekonomimiz can çekişiyor. Ülkemizi yap boz tahtasına çeviren, milletimizi de kobay olarak gören bu akılsız, şuursuz ve kuralsız iktisat idaresi her hafta yeni bir zihni hudut deneyi Türkiye’ye dayatıyor. Bu deneyler zincirinin son halkasının ismi muhakkak oldu, ‘Merkez Bankası olmayan bir ülke deneyi.’ İyi uğurlu olsun.” diye konuştu.

Faizlerin düşüşünün, yalnızca kağıt üzerinde kaldığını zira artık piyasaların bile Merkez Bankası kararlarını satın almadığını söyleyen Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şirketlerin hiçbiri Merkez Bankasının açıkladığı sayılar üzerinden ticari krediye ulaşamıyor. Yani bay krizin maharetli idaresi sayesinde artık üfürme sayılarla yapılan algı idaresinin oyuncağı haline gelmiş bir Merkez Bankamız var. Piyasanın bile prestij etmediği bir Merkez Bankası aslında yok kararındadır. Bu kadar kolay. Maalesef geldiğimiz noktada bay krizin, kelamım ona faizle olan savaşının bedelini iktisadın ağır gerçekleriyle karşılaşan cefakar milletimiz ödüyor. Bay krizin keyfi uğruna 85 milyonun geleceğiyle oynanıyor. Siz, Sayın Erdoğan’ın faize karşıyım pozlarına bakmayın. Bu dünyada faizcilerin en çok sevdiği kişi Erdoğan’dır. “

“Gömleğin birinci düğmesi yanlış iliklenince ne olur?”

Akşener, 2022 yılı bütçesinde 240 milyar lira faiz ödemesi öngörüldüğünü lakin faiz masraflarının 330 milyar lira olduğunu, ortada 90 milyar lira fark bulunduğunu söyledi.

“90 milyar lirayla neler yapılmazdı ki?” sorusunu yönelten Akşener, gençlerin yurt probleminin çözülebileceğini, çiftçiye gübre takviyesi verilebileceğini, esnafa nakit takviyesi sağlanabileceğini, düşük emekli maaşlarının tamamının taban fiyat düzeyine çıkarılabileceğini anlattı. Akşener, “Peki bay kriz bütün bunlar yerine ne yaptı? 90 milyar lirayı götürdü faize ödedi. Pekala neden? Büsbütün iş bilmezliği yüzünden.” dedi.

Akşener, 2023 için de 290 milyar lira faiz ödemesi öngörüldüğünü lakin getirilen bütçedeki faiz ödemesinin 565 milyar lira olduğunu söz ederek, şunları kaydetti:

“Aradaki fark bu kere 275 milyar lira. Yaklaşık 15 milyar dolar. Beceriksizlikleri yüzünden faize ödeyecekleri paraya bakın. Düşünsenize 15 milyar dolarla, milletin hangi sıkıntılarına derman olunurdu? Gömleğin birinci düğmesi yanlış iliklenince ne olur? Öbürleri de yanlış devam eder. İktisadın bu altın çocuklarının 2024 için öngördükleri faiz ödemesiyse 320 milyar liraydı. Şu anki kestirimleri ne kadar biliyor musunuz? Tam 698 milyar lira. Doğal o da tutarsa. Üstelik bütün bu sayılara 1970 model kur muhafazalı mevduat uygulaması da dahil değil. Bir de çiftçiye ödenen dayanak sayılarına bakınca sizce kim faizci? Bir bu sayılara, bir de pandemide millete verilen nakit takviyesine bakınca sizce kim faizci? Milletimiz kan ağlarken, faiz lobilerinin bayram ettiği bu tabloya bakınca sizce kim faizci? Milletimiz enflasyon altında ezilirken, bankaların, 2022’nin daha birinci 8 ayında, geçen yıla nazaran 5 kat yüksek kar açıklamasına bakınca sizce kim faizci? Faiz baronu bay kriz inat ettikçe olan piyasalara, üreticilere, milletimize oluyor. Lafla, talimatla, Merkez Bankası yönetmekte ısrar ettikçe, iktisadın gerçekleri bedel ödetiyor. Pekala bu bedeli kim ödüyor? Doğal ki milletçe biz ödüyoruz.”

“Sanki bir devlet vazifelisi değil de kast ajansı”

Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır’da düzenlediği miting öncesinde, Diyarbakır Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü’nün, ilçe müdürleriyle yaptığı bir toplantıda, öğretmenlere miting alanında kalabalık yapmaları için talimat verdiğinin ortaya çıktığını savundu.

Akşener, “Şu utanmazlığa bir bakar mısınız? Güya Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü değil de AK Parti Vilayet Lideri. Güya bir devlet vazifelisi değil de kast ajansı. İşte size iktidarın nazarında mitingler için dolgu gerecine indirgenmiş devlet memurlarımız. Yuh olsun, yazıklar olsun.” dedi.

İYİ Parti Genel Lideri Akşener, devlet vazifelilerinin, siyasetçinin ikbal bekçisi olamayacağını, öğretmenlik mesleğinin onurunu asla zedeleyemeyeceğini vurguladı.

İktidarın, ısrarla itibarsızlaştırmaya çalıştığı bir başka meslek kümesinin hekimler olduğunu tez eden Akşener, daha sonra Hekim Halit Urgan’ı, yaşadıkları problemleri anlatması için kürsüye davet eti.

“(Keşke Yunan kazansaydı) diyen ucube zihniyet…”

Sandık yaklaştıkça AK Parti’yi, bir panik hali almaya başladığını söyleyen Akşener, “Yani bu arkadaşları artık sandık sıkıştırmaya başladı. İktidarlarının sonuna yaklaştıklarını artık onlar da enselerinde hissetmeye başladılar. Her hafta yaptıkları abuk sabuk çıkışlarla, imza attıkları orijinal rezaletlerle artık siyasetin çivisini çıkardılar.” dedi.

Akşener, “Hadi biz aslında her haftanın olağan şüphelisiyiz de… Çiftçiler, bayanlar, gençler derken geçen haftanın talihli nefret nesnesi de Kürtler oldu. Tuttu bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşları olan Kürtleri, PKK’lı ilan etti. Bu memleketin temel bedellerine, kurucu iradesine ve cumhuriyetimize dair her şeye bastıramadıkları bir düşmanlık hissediyorlar. Fıtratları bu türlü.” tabirlerini kullandı.

AK Parti Küme Başkanvekili Becerikli Ünal’ın, “Maalesef bir kültür ihtilali olarak cumhuriyet bizim lügatımızı, alfabemizi, lisanımızı, hasılı, bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçeyle, bir niyet üretemeyiz. Yalnızca konuşma gereksinimimizi karşılayabiliriz.” açıklamasında bulunduğunu belirten Akşener, şöyle devam etti:

“Şu rezalete bakar mısınız? Tarihi, fesli meczuplardan öğrenmiş, bir kelamda entelektüelin, hezeyan dolu şu tahliline bakar mısınız? Bu olağanüstü aydın arkadaşımız, çığır açıcı kanılarını, Türkçe lisanında üretemiyormuş. Yalnızca konuşabiliyormuş ve bundan da çok muzdaripmiş. İşte size, ‘keşke Yunan kazansaydı’ diyen ucube bir zihniyetin ortaya çıkışı. Ulusal gayrette destan yazan Kahramanmaraşlıların şanına ve Arslan Bey’in aziz anısına lisan uzatan bu arkadaşa buradan hatırlatmak istiyorum: Biz ezelden beri Türkçe konuşuyoruz. Türkçe, Göktürklerden Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar binlerce yıllık kadim tarihimizi, birbirine bağlayan harçtır. Şayet ki bugün Türkiye Müslüman ülkeler ortasında en yüksek okuma yazma oranına sahip olabilmişse bunu cumhuriyetin eğitim ıslahatlarına borçludur.

Cumhuriyetin, edebiyata, fikir dünyamıza, bilime ve eğitime katkılarını; cumhuriyetin ne büyük bir şahlanış olduğunu bu aziz milletin oyuyla seçilmiş olan bir vekile anlatmak zorunda olduğum için hakikaten utanç duyuyorum. Bu Türkçe ile niyet üretilmezmiş. Bu kelamları, cahillikle açıklamaya kalkmak, cahillik kavramının içini boşaltmak olur. Bu düpedüz patolojik bir cumhuriyet nefretine kılıf bulma çabasıdır ve doruktan tırnağa arka niyetlidir. Bu arkadaşlardan, bu ülkenin kurucu bedellerine hürmet göstermelerini, istiklal kahramanlarına vefa hissetmelerini yahut en kolayından bir hayır dua etmelerini zati beklemiyoruz. Lakin yere batasıca nefretlerini kusmak için aziz Türkçemizi nesne yapmalarını da kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Siz en küçük bir düşünme yetisine sahip oldunuz da Türkçe mi size mani oldu? Siz bir kitap açıp, okumayı denediniz de alfabe mi size mahzur oldu? Siz bu millete, bu memlekete faydası olan bir paha setine sahip oldunuz da cumhuriyet mi size mani oldu? Yuh olsun, Yazıklar olsun. Asıl problem ne biliyor musunuz? 20 yıl boyunca, düşman bildikleri cumhuriyetimizi giderayak yıpratmak için çabalıyorlar. 20 yıl boyunca karınlarını ağrıtan kurucu kıymetlerimizi giderayak yok etmek için uğraşıyorlar.”

Bugünkü uğraşın, AK Parti ve GÜZEL Parti gayreti olmadığını kaydeden Akşener, bugünkü çabanın Vahdettin’in gemisine binenlerle Mustafa Kemal’in büyük vizyonunun peşinden gidenlerin uğraşı olduğunu savundu.

Akşener, bu ortada geçen hafta AK Parti’den ve milletvekilliğinden istifa eden Ahmet Eşref Fakıbaba’ya parti rozetini taktı.